Merhabalar... Bir kitap yorumuyla daha beraberiz ^-^. Kitabı alalı neredeyse 1 yıl olacaktı herhalde ben anca okuyabildim.
Arkadya Yayınlarının püsküllerine sadece ben mi bayılıyorum ya :).

Geçmişin acıları, aslında düşlerinizin ötesine açılan bir kapı olabilir mi?
Bazen eski bir bavula sığar bütün kalp kırıklıklarınız. Sararmış bir gelinlik anlatır yarım kalan hayallerimizi. Minicik bir kolye ucu sarıp sarmalar geçmişten kalan gözyaşılarımızı.
Violet Turner İkinci Şans adlı butiğinde sattığı her eski eşyanın da işte böyle bir hikayesi var.
Kocasından yeni boşanmış olan Violet, kalbindeki boşluğu yıllardır hayalini kurduğu butiği işleterek doldurmaya çalışmaktadır. Ancak tam da kaderin ona gülmeye başladığını düşündüğü günlerde butiğini de kaybetme tehlikesiyle yüz yüze gelir.
Violet'in yolu nişanlısı tarafından terk edilen, üstelik beş aylık da hamile olan genç April ve geçmişinin acılarıyla baş etmekte zorlanan Amithi ile kesiştiğinde üçü de hayatın onlara yepyeni sürprizler hazırladığından habersizdir. Bu üç kadın fedakarlığın, affetmenin ve aşkın büyüsüyle düşlerinin ötesine açılan kapıyı aralayacaktır.
Düşlerin Ötesinde, en büyük fırtınaların sonunda doğan güneşe inananların hikayesi. Kalplerdeki her yaranın bir merhemi olduğu size bir kez daha hatırlatacak olan bu sıcacık öykü adeta içinize işleyecek.
İşim olduğu için ve kitap aklımda kalmasın diye biraz hızlı okumak zorunda kaldım ^_^. 6 saatte bitirdim tabi kitabı :).
Kitapta yolları kesişen 3 kadının hikayesi anlatılıyor. Ana karakterimiz Violet Turner. Yan karakterlerin yolu bi şekilde Violet'le kesişiyor ama 3 karakterin gözünden de kitabı okuyoruz ( Böyle mi denir bilemedim ama siz beni anladınız.).
Kitap üçe bölünerek her ne kadar zenginleşse de hikayede kopukluk olmuş. Kitapta şimdiki zamanla birlikte geçmişi de işlemiş. Aslında kitabı işlemeye çalıştığı şekil güzel ama kendimi kitabın içinde çok fazla hissedemedim. Ben her zaman karakterle kendimi bağdaştırır. Bi taraftan okurken bi taraftan da zihnimde olayları canlandırım. Bazı anlarda bunu yapamadım. Yazarın yazım şeklinden dolayı bazen sanki olayı ana karakter gözünden değilde bağımsız bir kişi üzerinden olayı yasıyormuşum gibi bir his uyandı bende.
Eksikleri kusurları var ama yine de okunabilir bir kitap. Ben sevdim kitabı bayan olduğum için hemen koltuklarım kabardı. Amithi'ye tezahürat yaptım, bazen April' a salak mısın sen kızım dedim ama sonlara doğru istediğim sonla karşılaşamamaktan çok korktum. Beni meraklandırdı, bazen heyecanlandırdı, bazen korkuttu bu yüzden eksiklerine rağmen kitabı beğendim ^_^.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder