Merhabalarrr... Mart ayında yaşadığım okuyamama sorunundan dolayı sadece 7 kitap okuyabilmişim.
İlk okuduğum kitap Holly Black'ten Beyaz Kedi.
Kitabı alalı neredeyse 1 yıl oluyordu anca okuyabildim. Açıkçası okurken de biraz sıkıldım. Değişik bir olay örgüsü var fakat yazılar çok küçük ve ben yazıları küçük olan kitaplarda okurken sıkıntı yaşıyorum. Aslında kitap ince gibi duruyor ama bakmayın öyle olduğuna :D Beklediğim aksiyonu yakalayamadım. Kitabın büyük bir bölümü durağandı. Açıkçası kitaptaki ne erkek ne de kız karaktere ısınabildim resmen okurken kendime işkence ettim.
İkinci kitabımız ise Tarryn Fısher'dan Siyah Damar.
Bu yazarın yazım stilini çok seviyorum. Love Me With Lies serisinden sonra bu kitaba da belirli bir seviyede beklentiyle başladım. Aslında daha çok korku ve gerilim okuyacağımı sanıyordum ama kısmi olarak yanılmışım. İçinde gerilim var korku var aşk var ve çok karanlık bir karakter var. Kadın pembe dünyaya, pembe hayallere karşı bir yazar "-". Hayatın resmen karanlık tarafından bakıp öylesine yazıyor. Bu kitap daha doğrusu bu karakter resmen benim hayat enerjimi bitirdi. Aynı Fırsatçı kitabındaki gibi sevmekle sevmemek arasında kalıyorsunuz.
Üçüncü kitabımız Marie Force'tan bir aşk çarpıntısı.
Bu kadar karanlıktan aydınlığa anca bir aşk kitabıyla devam edilebilirdi ve ben de öyle yaptım. Çok tatlı bir romandı. Bilindik tipik bir aşk romanı değildi ama sonuçta aşk romanıydı benim için tipik çerezlik geçiş romanlarından. Bu kitapta kalın görünüyor ama yazı puntosu büyük ve sayfası kalın. Bu yüzden rahatça okuyabilirsiniz. Böyle içinizi ısıtacak romantik bir kitap arıyorsanız işte bu kitabı okumalısınız * _*.
Bu okuduğum ay okuduğum seri Labirent Serisi oldu.
Bu seriye bayılan insan çok fazla ama ben bir türlü sevemedim. O kadar almışım boşa gitmesin okuyayım dedim ama okuyana kadar öldüm ya öldüm. İlk kitap güzeldi, ikinci kitap fena değildi ama son kitap ciddi anlamda bir felaketti. Bu kitapları asıl okuma nedenimse takas yapacak olmamdı yoksa kitaplığımda sürünmeye devam edecekti kitap ^_^. Kitabın daha çok gençlere yönelik olduğunu düşünüyorum. Bence rahatlıkla okuyabilirler ve sevebilirler zira ben pek hazzetmedim :)
Okuduğum son kitap ise,
Şimdi bir itirafta bulunucam :D. Kitabı tamamen yanlışlıkla aldım. Daha doğrusu yazarın Marriage to a Billionaire serinin devam kitabı sanarak aldım :).
Yazarın kitaplarını seviyorum, çok akıcı ve rahat okunuyor. Serinin devam kitabı olmamasına rağmen dediğim seriyle aynı ortak noktaya sahip. Daha doğrusu bu büyü olayına. Yazar ciddi ciddi bu büyü olayına takmış. Bunun dışında bu kitapta sıcacık bir aşk hikayesi aynı zaman da aşk serisi. (Kitap ortalık malı gibi elden ele dolanmaya devam ediyor).
28 Mart 2015 Cumartesi
1 Mart 2015 Pazar
Kitap Yorumu - Tatlı Sır - Jamie McGuire
The Maddox Brothers #1
Aşk... Bir tercih değildir.
Çocukluk yılları gereğinden fazla erken sona eren, özgür
ruhlu Camille "Cami" Camlin, üniversitenin ilk yılından sonra
kendi evine çıkmıştı ve hayatını istediği gibi yaşayabilmek
için çabalıyordu. Red Door'da çalışmak ve okula gitmek dışında
başka bir şeye ayıracak vakti yoktu. Ta ki erkek arkadaşını
görmek için çıkacağı seyehat iptal olana kadar...
Ttenton Maddox, Eastern State Üniversitesi'nin kralıydı.
Arkadaşları onun gibi, kadınlarsa ona sahip olmak istiyorlardı
ama trajik bir kazadan sonra hayatı altüst olmuş, okulu
yarım bırakmıştı.
Kazadan on sekiz ay sonra Trenton, dul babasıyla aynı evde
yaşayıp yerel bir dövmecide çalışıyor, babasına faturaları
ödemesinde yardımcı oluyordu. Tam hayatının normale dönmeye
başladığını hissettiği günlerin birinde, Red'de yalnız
başına oturan Cami'ye rastladı.
Gürültücü kardeşleriyle başa çıkmaya alışkın olan Cami,
Trenton Maddox'la başlayan yeni arkadaşlığını da idare edebileceğini
düşünmüştü. Ama bir Maddox erkeği, aşık olduğunda
bu sonsuza dek sürerdi; aşık olduğu kız, alt üst olmuş
dünyasını tamamen yıkabilecek kişi olsa bile...
Eveeettt... Herşey Jamie'nin Tatlı Bela'yı yazmasıyla başladı, çığ gibi büyüdü ve bir kelebek dövmesi gözüme hiç bu kadar güzel görünmemişti :) Kelebeklere bayılıyorum, sağ olsun oda arkadaşımın aldığı Tatlı Bela'yı okuyarak bu furyaya bende katıldım. Her ne kadar ilk kitabı hem sevip hem nefret ettiysem de buna bayıldım ya bayıldım.
Trenton kitabın ilk sayfaları içinde kalbimi fethetti. Cami için uğraşıp didinmesi sırf onunla buluşabilmek için Olive adında tatlı, küçük bir kızı kullanması ve ona arkadaşlık etmesi. Çok tatlıydı kesinlikle bir Travis değil, Travis'in örnek alması gereken kişidir kendisi.
Cami'yse Abby'nin tam aksine ne istediğini bilen bir insandır. Saçma sapan git geller yaşamamaktadır ve Abby'nin örnek alması gereken kişidir.
Hal böyle olunca Tatlı Bela'ya nazaran çok hoş, yerinde ve güzel bir kitap olmuş Tatlı Sır. Sonunda bir garip bir hoş oldum anlamadım, acaba ben mi kaçırdım dedim, neymiş bu lanet olası sır biri söylesin dedim. Bu git geller arasında şok oldum. Ciddi anlamda şok oldum. Nasıl ya, nasıl olur ben de ablak bir surat ifadesi bir beş saniye bekledim.
Ayaklı Bela'daki bilgilerimi tazeleme ihtiyacı duymadım değil. İşte bu duygular içinde kitabın hoşuma gitmesiyle kalakaldım.
Yurtdışında serinin devam kitabı çıktı, keşke ingilizcemi ilerletseymişim demedim değil. Araştırdım ama yayınlanma tarihi gibi bir şey göremedim. Umarım çok beklemeyiz.
Trent'e selamlar ^_^.
Kitap Yorumu - Kuşatma Ve Fırtına - Leigh Bardugo
The Grisha Trilogy #2
Her zaman böyle olmayacak
Özgür kaldığın günlerin sayısı arttıkça
hayatın kolaylaşacak...
En güçlü Grishalardan biri olan Güneşin Elçisi Alina Starkov,
Karanlıklar Diyarı'nda yaşanan faciadan kaçıp arkadaşı Malyen'le
birlikte, arkasında bıraktığı dünyanın karmaşasından uzak
kalacağını düşündüğü bambaşka topraklara doğru yola çıkar.
Ancak kaderinden ve geçmişinden kaçmak sandığı kadar kolay
olmayacaktır. Karanlıklar Efendisi yanilediği gücü ve ölümcül
planlarıyla yeniden karşısına çıkmaya hazırlanmaktadır.
Alina'nın Karanlıklar Efendisi'ni yenmek ve terk etmek zorunda
kaldığı Ravka'yı özgürlüğüne kavuşturmak adına gereken güce
ulaşması için uzun ve tehlikelerle dolu bir yolculuğa çıkması
gerekecektir.
İLK KİTABI OKUMAYANLAR LÜTFEN OKUMASIN :)
Özgür kaldığın günlerin sayısı arttıkça
hayatın kolaylaşacak...
En güçlü Grishalardan biri olan Güneşin Elçisi Alina Starkov,
Karanlıklar Diyarı'nda yaşanan faciadan kaçıp arkadaşı Malyen'le
birlikte, arkasında bıraktığı dünyanın karmaşasından uzak
kalacağını düşündüğü bambaşka topraklara doğru yola çıkar.
Ancak kaderinden ve geçmişinden kaçmak sandığı kadar kolay
olmayacaktır. Karanlıklar Efendisi yanilediği gücü ve ölümcül
planlarıyla yeniden karşısına çıkmaya hazırlanmaktadır.
Alina'nın Karanlıklar Efendisi'ni yenmek ve terk etmek zorunda
kaldığı Ravka'yı özgürlüğüne kavuşturmak adına gereken güce
ulaşması için uzun ve tehlikelerle dolu bir yolculuğa çıkması
gerekecektir.
İLK KİTABI OKUMAYANLAR LÜTFEN OKUMASIN :)
Bu kitap hakkındaki duygularım gerçekten çok karışık ya. Ne diyebilirim bilmiyorum. Alina'ya ayrı bir sinir oldum Malyen'e ayrı. Çocuğum siz birbirinizi sevmiyo musunuz? Nedir yani olayınız? Alina sürekli bişeyler saklar aptal gibi herkesin her dediğine inanır aydınlanma sürecini sonra yaşar. Kitaplarda katlanamayacağım tek şey bayan karakterin saflığı ve salaklığıdır. Hazzetmediğim şeyde erkek karakterin aşkından ölüp bitip gidip başkasıyla beraber olmasıdır. Bir kitapta nefret ettiğim iki şeyde gerçekleşiyor. Kız ilk kitapta daha akıllı kendini bilen bir çizgide hareket ediyordu. Bir anda konumundan dolayı herkesin evlenme teklif ettiği birine dönüştü.
Allah'tan kitap bol aksiyon içeriyor. Bazı noktalarda ciddi anlamda beni şaşırttı ama söylemeden de geçemeyeceğim kitabın bazı noktalarını atlayarak okudum. Bazı noktalarını anlamlandıramadım. Kitapta okumak için tutunduğum tek neden farklı bir dünya üzerine kurulu olmasıdır.
Her zaman ki gibi 2. kitap bir hayal kırıklığı oldu. Umarım üçüncü kitap düzelir ve doğru düzgün bir son yazılır.
Kitap Yorumu - Hiçliğin Kıyısında - J.A. REDMERSKI
The Edge Of Never #1
Yirmi yaşındaki Camryn, alışılmışın dışında bir yaşam tarzı
düşlemektedir. Fakat başına gelen trajediler bu yaşamı kendisinden zorla
çekip alınca, ilk bulduğu otobüse atlayarak varış noktasını bilmediği bir
yolculuğa çıkar. Çıktığı bu kendini yeniden keşfetme yolculuğunda,
kendisi gibi mereye gideceğini bilmeyen, Andrew Parrish adında biriyle
tanışır. Fakat Andrew'un da bazı karanlık sırları vardır...
Andrew yolculukları esnasında Camryn'e kimseye bağlı kalmadan,
içinden geldiği gibi yaşama, en derin ve kuytu arzularına teslim olma
sanatını öğretir. Ancak Andrew'un ondan gizlediği sır yolun sonunda
kendisini beklemektedir. Bu sır ikiliyi bir araya getirebilecek midir, yoksa
onları sonsuza dek birbirlerinden ayrılmaya mı mahkum edecektir?
Bu kitabı gerçekten merakla okumayı bekledim. Ukitapta tanıştığım bir bayan sağ olsun okumak istediğimi görünce, kitabı okumam için ödünç verdi. Bende merakımı gidermek için deli gibi kitabı okumaya başladım. Kitap ile ilgili yorumları okurken kitabın sonu hakkında spoiler aldığımı düşünürken fena halde yanıldığımı gördüm. Ve ben buna rağmen okumaya devam ettim çünkü ergen tipi aşk romanları sürekli okuyunca biraz sıkmıştı beni. Fantastik kitaplara da ara vermiş oldum ve güzel oldu :).
Ben kitaba, kapağına, çevirisine ve akışına bayıldım. Özellikle de sonuna... Kitabı hem Cam'in hem de Andrew'un gözünden okumak kitaba ayrı bir güzellik katmış. Sonuna kadar arka kapakta bahsedilen sırrı öğrenemiyoruz. Hatta sırra dair fikir yürütebilecek bir ipucu dahi verilmiyor. Bişeyler olacağını hissedip ne olduğunu bilmemekte güzeldi.
Kitap romantik türde ama böyle vıcık vıcık bir aşk romanı değil ve bu beni aşırı memnun etti. Tam sevdiğim şekilde bir kitaptı. Kitabın sonuna kadar heyecanını korudu ve sonunda da az kala kalp krizi geçirttiriyordu :).
Kısaca ben romanın herşeyini beğendim. Bence olması gerektiği gibiydi. Herşey tam tadındaydı. Herkese öneriyorum kesinlikle okuması gereken bir kitap.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)